ÖN SATIŞ!!!
ESER: SAKLI YABANCILAR
YAZAR : NAMIK KAYA
TÜR: ARAŞTIRMA
KİTAP AÇIKLAMASI;
Tarihin gösterdiği deneyimlerden anlıyoruz ki iktidârların ezici çoğunluğu toplumları kontrol etmek için topluma korku salar, toplumu birbirine düşman eder, sahte kahramanlar ve yalancı dostlar üretir. Korkan, birbirinden tiksinen, ötekileştirdiğini istemeyen, kahramanın sahtesine âşık olan ve dostun yalancısına gönülden inanan kesimler; doğal olarak kendini ötekine karşı güvene alan güç merkezleri arar. Tam bu noktada kendini güvenli merkez olarak gösteren kişi, kurum, parti, dernek, vakıf, sendika, ocak, aşiret, cemaat, tarîkât ve örgütler toplumları can alıcı arayışlarından yakalar. Bu ortamdaki kitleler “Kimin veya neyin yanında durursam bana dokunulmaz yahut bana olanaklar sağlanır?” diye pragmatist hareket ederek kendine güvenilir limanlar araştırır. Bu koşullar, korku ve ayrıştırmayla iktidârını sürdüren için bulunmaz kapılar yaratır. Hatta korku ve ayrımcılıkla yanına çektiği kişi, topluluk ve toplumu bu kez de çıkar ilişkileriyle kendine yaklaştırır. Dahası kendinin arsızlık ve hırsızlığına taraftarlarını ortak ederek yandaşlarıyla kendi arasında koparılamaz bir bağ meydana getirir.
Korkuyla güç merkezine yaklaşmış ve çıkar ilişkileriyle de bağını kuvvetlendirmiş kitleler, zamanla sosyal çürüme ile ekonomik çözülmeyi, toplumsal eşitsizlikle sınıflaşmış halk katmanlarını tüm çıplaklığıyla gözlemler. Bu konjonktürün yarattığı kaos ortamında itilmiş, ötekileştirilmiş ve ayrıştırılmış kesimler muhâlefet etmeye veya başkaldırmaya başlayınca devreye firavunlaşmış iktidârların kutsallaştırılmış kavramları girer ve bu kavramlardan üretilmiş söylemlerle bunalmış kitleler bastırılmaya çalışılır.
Susturulamayan, ayrıştırıcı politikaların farkında olan kitleler yasal yollarla kontrol edilemeyince görünmeyen güç kaynakları tarafından kuvvet ve imkân verilmiş olup farklı adlar altında hareket eden illegal yapılar tüm karşıtlara musallat edilir. Bu yapılar, iktidârların istemediği kişileri, resmî politikaya uymayan toplulukları, eleştirel ve dönüştürücü ideoloji mensuplarını öldürme, kaçırma, tehdit etme ve mala çökme biçiminde bitirmeye çalışırken güç merkezlerinin kalemleri iftira atarak, siyasetçileri politik manevralar çevirerek ve mahkemeleri hapse tıkarak mağduriyetler üretir; öte yandan güç merkezlerinin bürokrasideki uzantıları da devlet imkânlarından mahrûm ederek mazlûm ve mâsum kitleler yaratır; muhâliflere dünyayı dar eder.
İşte böylesi bir yönetim altındaki resmî ve gayr-ı resmî güç merkezleri ile onların emrinde çalışan kılıç ve kalem sahipleri tüm zamanların cinleridir. Elinizdeki kitap, bu cinlere karşı mücadele eden bir fikir işçisinin emekleridir.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.